حَدَّثَنَا حَامِدُ بْنُ عُمَرَ عَنْ بِشْرٍ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ حَدَّثَنَا وَاقِدٌ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَوِ ابْنِ عَمْرٍو:
"شَبَّكَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَصَابِعَهُ ."
Bize Hâmid b. Ömer, ona Bişr, ona Âsım, ona Vâkid, ona babası (Muhammed b. Zeyd), ona İbn Ömer veya İbn Amr şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) parmaklarını birbirine geçirdi."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272119, B000478-2
Hadis:
حَدَّثَنَا حَامِدُ بْنُ عُمَرَ عَنْ بِشْرٍ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ حَدَّثَنَا وَاقِدٌ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَوِ ابْنِ عَمْرٍو:
"شَبَّكَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَصَابِعَهُ ."
Tercemesi:
Bize Hâmid b. Ömer, ona Bişr, ona Âsım, ona Vâkid, ona babası (Muhammed b. Zeyd), ona İbn Ömer veya İbn Amr şöyle rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) parmaklarını birbirine geçirdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 478, 1/291
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Muhammed b. Zeyd el-Kuraşî (Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Vakid b. Muhammed el-Adevî (Vakid b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer)
4. Asım b. Muhammed el-Umerî (Asım b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer)
5. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
6. Hâmid b. Ömer es-Sekafi (Hamid b. Ömer b. Hafs b. Ömer b. Ubeydullah b. Ebu Bekre)
Konular:
Adab, oturma adabı
KTB, NAMAZ,
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Yahyâ, ona da Amra’nın rivayet ettiğine göre Aişe şöyle demiştir:
Berîre özgürlüğünü kazanmak için yaptığı yazışma bedeli hususunda, kendisine yardım etmesi için gelmişti. Aişe ‘Dilersen senin sahiplerine kalan borcunu ben verebilirim, velilik hakkı da bana ait olur’, dedi. Berîre’nin sahipleri ‘Sen istersen ona (borcunun) kalanını verebilirsin’, dediler.
Süfyân bir keresinde ‘Sen istersen onun (Berîre’nin) hürriyetini ona verebilirsin. Bununla birlikte velâ hakkı, bizim olur’ dedi. Rasulullah (sav) gelince, Aişe Ona (sav) bu meseleyi sordu. O (sav) "Sen onu (Berîre’yi) satın alıp ona hürriyetini ver. Şüphesiz velâ hakkı, hürriyeti veren kimseye aittir." buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) minberin üzerinde durdu. -Bir defasında Süfyân ‘Rasulullah (sav) minberin üzerine çıktı’ dedi- ve "Bir takım kimselere ne oluyor Allah’ın Kitabında olmayan şartlar öne sürüyorlar! Kim Allah’ın Kitabında bulunmayan bir şart koşarsa, isterse yüz defa şart koşmuş olsun, bundan dolayı onun bir hakkı bulunmaz’ buyurdu."
Bize Ali, ona Abdülvehhab ve Yahya, onlara Amra rivayet etti.
Cafer b. Avn ise Yahya’dan, o da Amra’dan ‘Ben Aişe’yi dinledim’ dediğini rivayet etti.
Bu rivayeti Malik’e Yahya, ona Amra, ona da Berîre nakletmiştir. Ancak ilgili rivayette “Peygamber (sav) minbere çıktı” ifadesi zikredilmemiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2663, B000456
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ يَحْيَى عَنْ عَمْرَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ:
أَتَتْهَا بَرِيرَةُ تَسْأَلُهَا فِى كِتَابَتِهَا فَقَالَتْ إِنْ شِئْتِ أَعْطَيْتُ أَهْلَكِ وَيَكُونُ الْوَلاَءُ لِى . وَقَالَ أَهْلُهَا إِنْ شِئْتِ أَعْطَيْتِهَا مَا بَقِىَ - وَقَالَ سُفْيَانُ مَرَّةً إِنْ شِئْتِ أَعْتَقْتِهَا وَيَكُونُ الْوَلاَءُ لَنَا - فَلَمَّا جَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ذَكَّرَتْهُ ذَلِكَ فَقَالَ "ابْتَاعِيهَا فَأَعْتِقِيهَا ، فَإِنَّ الْوَلاَءَ لِمَنْ أَعْتَقَ." ثُمَّ قَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمِنْبَرِ - وَقَالَ سُفْيَانُ مَرَّةً فَصَعِدَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْمِنْبَرِ - فَقَالَ "مَا بَالُ أَقْوَامٍ يَشْتَرِطُونَ شُرُوطًا لَيْسَتْ فِى كِتَابِ اللَّهِ ، مَنِ اشْتَرَطَ شَرْطًا لَيْسَ فِى كِتَابِ اللَّهِ فَلَيْسَ لَهُ ، وَإِنِ اشْتَرَطَ مِائَةَ مَرَّةٍ." قَالَ عَلِىٌّ قَالَ يَحْيَى وَعَبْدُ الْوَهَّابِ عَنْ يَحْيَى عَنْ عَمْرَةَ . وَقَالَ جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ عَنْ يَحْيَى قَالَ سَمِعْتُ عَمْرَةَ قَالَتْ سَمِعْتُ عَائِشَةَ . رَوَاهُ مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى عَنْ عَمْرَةَ أَنَّ بَرِيرَةَ . وَلَمْ يَذْكُرْ صَعِدَ الْمِنْبَرَ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Yahyâ, ona da Amra’nın rivayet ettiğine göre Aişe şöyle demiştir:
Berîre özgürlüğünü kazanmak için yaptığı yazışma bedeli hususunda, kendisine yardım etmesi için gelmişti. Aişe ‘Dilersen senin sahiplerine kalan borcunu ben verebilirim, velilik hakkı da bana ait olur’, dedi. Berîre’nin sahipleri ‘Sen istersen ona (borcunun) kalanını verebilirsin’, dediler.
Süfyân bir keresinde ‘Sen istersen onun (Berîre’nin) hürriyetini ona verebilirsin. Bununla birlikte velâ hakkı, bizim olur’ dedi. Rasulullah (sav) gelince, Aişe Ona (sav) bu meseleyi sordu. O (sav) "Sen onu (Berîre’yi) satın alıp ona hürriyetini ver. Şüphesiz velâ hakkı, hürriyeti veren kimseye aittir." buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) minberin üzerinde durdu. -Bir defasında Süfyân ‘Rasulullah (sav) minberin üzerine çıktı’ dedi- ve "Bir takım kimselere ne oluyor Allah’ın Kitabında olmayan şartlar öne sürüyorlar! Kim Allah’ın Kitabında bulunmayan bir şart koşarsa, isterse yüz defa şart koşmuş olsun, bundan dolayı onun bir hakkı bulunmaz’ buyurdu."
Bize Ali, ona Abdülvehhab ve Yahya, onlara Amra rivayet etti.
Cafer b. Avn ise Yahya’dan, o da Amra’dan ‘Ben Aişe’yi dinledim’ dediğini rivayet etti.
Bu rivayeti Malik’e Yahya, ona Amra, ona da Berîre nakletmiştir. Ancak ilgili rivayette “Peygamber (sav) minbere çıktı” ifadesi zikredilmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 70, 1/286
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Köle, Cariye, azadı, insan hürriyeti
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
Köle, kölenin velayeti
Köle, sosyal hayatta
KTB, NAMAZ,
Kur'an, Kur'an'da Bulunmayan Şartı Koşmamak
Açıklama: İbn Hacer'e göre hadis, hükmen merfudur (Fethu'l-bari, Darü'l-Marife, I, 464).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2422, B000350
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ صَالِحِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ قَالَتْ:
"فَرَضَ اللَّهُ الصَّلاَةَ حِينَ فَرَضَهَا رَكْعَتَيْنِ رَكْعَتَيْنِ فِى الْحَضَرِ وَالسَّفَرِ ، فَأُقِرَّتْ صَلاَةُ السَّفَرِ ، وَزِيدَ فِى صَلاَةِ الْحَضَرِ."
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Salih b. Keysân, ona Urve b. Zübeyr, ona da müminlerin annesi Âişe şöyle rivayet etmiştir:
"Allah namazı ilk olarak farz kıldığı zaman, ikamet halinde de yolculuk halinde de ikişer rekât olarak farz kıldı. Yolculuk halindeki namaz olduğu gibi bırakıldı, ikamet halindeki namaza ilave edildi."
Açıklama:
İbn Hacer'e göre hadis, hükmen merfudur (Fethu'l-bari, Darü'l-Marife, I, 464).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 1, 1/266
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Muhammed Salih b. Keysan ed-Devsi (Salih b. Keysan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
İbadet, Namaz
KTB, NAMAZ,
Namaz, hazar ve seferde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2425, B000351
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ مُحَمَّدٍ عَنْ أُمِّ عَطِيَّةَ قَالَتْ أُمِرْنَا أَنْ نُخْرِجَ الْحُيَّضَ يَوْمَ الْعِيدَيْنِ وَذَوَاتِ الْخُدُورِ ، فَيَشْهَدْنَ جَمَاعَةَ الْمُسْلِمِينَ وَدَعْوَتَهُمْ ، وَيَعْتَزِلُ الْحُيَّضُ عَنْ مُصَلاَّهُنَّ . قَالَتِ امْرَأَةٌ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، إِحْدَانَا لَيْسَ لَهَا جِلْبَابٌ. قَالَ "لِتُلْبِسْهَا صَاحِبَتُهَا مِنْ جِلْبَابِهَا "
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Yezid b. İbrahim, ona Muhammed, ona da Ümmü Atiye şöyle rivayet etmiştir:
Her iki bayram gününde ay hali olan kadınları da, perdelerinin arkasında bulunanları da çıkarmamız emredildi. Onlar da Müslümanların cemaatine ve dualarına tanık olsun istendi. Hayızlı kadınlar ise kadınların namaz yerlerinden ayrı dururlardı. Bir kadın: 'Ey Allah’ın Rasulü, birimizin eğer giyinecek cilbabı yoksa (ne yapar)' diye sorunca, Allah Rasulü: "Arkadaşı elbiselerinden birisini giymesi için ona versin" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 2, 1/267
Senetler:
1. Ümmü Atıyye el-Ensariyye (Nesibe bt. Ka'b)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Yezid b. İbrahim et-Tüsteri (Yezid b. İbrahim)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Bayram, bayram kültürü
Kadın, hayızlı kadının toplu yapılan ibadetlere katılabilir mi?
KTB, NAMAZ,
Namaz, Hayız, gören kadının namazı
Ödünç, ödünç vermek / almak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2428, B000352
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ قَالَ حَدَّثَنَا عَاصِمُ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالَ حَدَّثَنِى وَاقِدُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ قَالَ:
صَلَّى جَابِرٌ فِى إِزَارٍ قَدْ عَقَدَهُ مِنْ قِبَلِ قَفَاهُ ، وَثِيَابُهُ مَوْضُوعَةٌ عَلَى الْمِشْجَبِ قَالَ لَهُ قَائِلٌ تُصَلِّى فِى إِزَارٍ وَاحِدٍ فَقَالَ "إِنَّمَا صَنَعْتُ ذَلِكَ لِيَرَانِى أَحْمَقُ مِثْلُكَ ، وَأَيُّنَا كَانَ لَهُ ثَوْبَانِ عَلَى عَهْدِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم"
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Yunus, ona Âsım b. Muhammed, ona Vâkid b. Muhammed, ona Muhammed b. Münkedir şöyle rivayet etti:
Cabir, elbiseleri askının üzerineyken kendisi bir tek izârını boynunun ense tarafına bağlayarak namaz kıldı. Birisi ona: Bir tek izâr içinde namaz kılıyorsun öyle mi? dedi. Cabir: "Ben bunu senin gibi bir ahmak beni görsün diye böyle yaptım. Nebi (sav) zamanında hangimizin (altlı üstlü) iki elbisesi vardı ki?" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 3, 1/267
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Vakid b. Muhammed el-Adevî (Vakid b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer)
4. Asım b. Muhammed el-Umerî (Asım b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Yunus et-Temimî (Ahmed b. Abdullah b. Yunus b. Abdullah b. Kays)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda giyim/elbise
حَدَّثَنَا مُطَرِّفٌ أَبُو مُصْعَبٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى الْمَوَالِى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ قَالَ رَأَيْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يُصَلِّى فِى ثَوْبٍ وَاحِدٍ وَقَالَ:
"رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى فِى ثَوْبٍ ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2445, B000353
Hadis:
حَدَّثَنَا مُطَرِّفٌ أَبُو مُصْعَبٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى الْمَوَالِى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ قَالَ رَأَيْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يُصَلِّى فِى ثَوْبٍ وَاحِدٍ وَقَالَ:
"رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى فِى ثَوْبٍ ."
Tercemesi:
Bize Mutarrif Ebu Musab, ona Abdurrahman b. Ebu Mevâlî, ona da Muhammed b. Münkedir şöyle rivayet etmiştir:
Cabir b. Abdullah’ı bir tek elbise içinde namaz kılarken gördüm ve o şöyle dedi:
"Nebi’yi (sav) de bir tek elbise içinde namaz kılarken gördüm."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 3, 1/267
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Ebu Mevali el-Medeni (Abdurrahman b. Ebu Meval)
4. Ebu Musab Mutarrif b. Abdullah el-Yesarî (Mutarrif b. Abdullah b. Yesar)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda giyim/elbise
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُمَرَ بْنِ أَبِى سَلَمَةَ:
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم صَلَّى فِى ثَوْبٍ وَاحِدٍ قَدْ خَالَفَ بَيْنَ طَرَفَيْهِ ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2448, B000354
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُمَرَ بْنِ أَبِى سَلَمَةَ:
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم صَلَّى فِى ثَوْبٍ وَاحِدٍ قَدْ خَالَفَ بَيْنَ طَرَفَيْهِ ."
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Musa, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Ömer b. Ebu Seleme şöyle rivayet etti:
"Nebi (sav) iki ucunu çapraz bağladığı bir elbise içinde namaz kılmıştır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 4, 1/267
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Ebu Seleme el-Kuraşi (Ömer b. Abdullah b. Esed b. Hilal)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ubeydullah b. Musa el-Absi (Ubeydullah b. Musa b. Bazam)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda giyim/elbise
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ عُمَرَ بْنِ أَبِى سَلَمَةَ:
"أَنَّهُ رَأَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى فِى ثَوْبٍ وَاحِدٍ فِى بَيْتِ أُمِّ سَلَمَةَ ، قَدْ أَلْقَى طَرَفَيْهِ عَلَى عَاتِقَيْهِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2453, B000355
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ عُمَرَ بْنِ أَبِى سَلَمَةَ:
"أَنَّهُ رَأَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى فِى ثَوْبٍ وَاحِدٍ فِى بَيْتِ أُمِّ سَلَمَةَ ، قَدْ أَلْقَى طَرَفَيْهِ عَلَى عَاتِقَيْهِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Yahya, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Ömer b. Ebu Seleme şöyle rivayet etti:
"Nebi (sav) Ümmü Seleme’nin evinde bir tek elbise içerisinde namaz kılmıştır. Elbisenin iki ucunu omuzunun üzerine atmıştı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 4, 1/267
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Ebu Seleme el-Kuraşi (Ömer b. Abdullah b. Esed b. Hilal)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda giyim/elbise
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2454, B000349
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ يُونُسَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ كَانَ أَبُو ذَرٍّ يُحَدِّثُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"فُرِجَ عَنْ سَقْفِ بَيْتِى وَأَنَا بِمَكَّةَ ، فَنَزَلَ جِبْرِيلُ فَفَرَجَ صَدْرِى ، ثُمَّ غَسَلَهُ بِمَاءِ زَمْزَمَ ، ثُمَّ جَاءَ بِطَسْتٍ مِنْ ذَهَبٍ مُمْتَلِئٍ حِكْمَةً وَإِيمَانًا ، فَأَفْرَغَهُ فِى صَدْرِى ثُمَّ أَطْبَقَهُ ، ثُمَّ أَخَذَ بِيَدِى فَعَرَجَ بِى إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا ، فَلَمَّا جِئْتُ إِلَى السَّمَاءِ الدُّنْيَا قَالَ جِبْرِيلُ لِخَازِنِ السَّمَاءِ افْتَحْ . قَالَ مَنْ هَذَا قَالَ هَذَا جِبْرِيلُ . قَالَ هَلْ مَعَكَ أَحَدٌ قَالَ نَعَمْ مَعِى مُحَمَّدٌ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ أُرْسِلَ إِلَيْهِ قَالَ نَعَمْ . فَلَمَّا فَتَحَ عَلَوْنَا السَّمَاءَ الدُّنْيَا ، فَإِذَا رَجُلٌ قَاعِدٌ عَلَى يَمِينِهِ أَسْوِدَةٌ وَعَلَى يَسَارِهِ أَسْوِدَةٌ ، إِذَا نَظَرَ قِبَلَ يَمِينِهِ ضَحِكَ ، وَإِذَا نَظَرَ قِبَلَ يَسَارِهِ بَكَى ، فَقَالَ مَرْحَبًا بِالنَّبِىِّ الصَّالِحِ وَالاِبْنِ الصَّالِحِ . قُلْتُ لِجِبْرِيلَ مَنْ هَذَا قَالَ هَذَا آدَمُ . وَهَذِهِ الأَسْوِدَةُ عَنْ يَمِينِهِ وَشِمَالِهِ نَسَمُ بَنِيهِ ، فَأَهْلُ الْيَمِينِ مِنْهُمْ أَهْلُ الْجَنَّةِ ، وَالأَسْوِدَةُ الَّتِى عَنْ شِمَالِهِ أَهْلُ النَّارِ ، فَإِذَا نَظَرَ عَنْ يَمِينِهِ ضَحِكَ ، وَإِذَا نَظَرَ قِبَلَ شِمَالِهِ بَكَى ، حَتَّى عَرَجَ بِى إِلَى السَّمَاءِ الثَّانِيَةِ فَقَالَ لِخَازِنِهَا افْتَحْ . فَقَالَ لَهُ خَازِنُهَا مِثْلَ مَا قَالَ الأَوَّلُ فَفَتَحَ."
قَالَ أَنَسٌ فَذَكَرَ أَنَّهُ وَجَدَ فِى السَّمَوَاتِ آدَمَ وَإِدْرِيسَ وَمُوسَى وَعِيسَى وَإِبْرَاهِيمَ - صَلَوَاتُ اللَّهِ عَلَيْهِمْ - وَلَمْ يُثْبِتْ كَيْفَ مَنَازِلُهُمْ ، غَيْرَ أَنَّهُ ذَكَرَ أَنَّهُ وَجَدَ آدَمَ فِى السَّمَاءِ الدُّنْيَا ، وَإِبْرَاهِيمَ فِى السَّمَاءِ السَّادِسَةِ.
قَالَ أَنَسٌ فَلَمَّا مَرَّ جِبْرِيلُ بِالنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِإِدْرِيسَ قَالَ "مَرْحَبًا بِالنَّبِىِّ الصَّالِحِ وَالأَخِ الصَّالِحِ . فَقُلْتُ مَنْ هَذَا قَالَ هَذَا إِدْرِيسُ . ثُمَّ مَرَرْتُ بِمُوسَى فَقَالَ مَرْحَبًا بِالنَّبِىِّ الصَّالِحِ وَالأَخِ الصَّالِحِ . قُلْتُ مَنْ هَذَا قَالَ هَذَا مُوسَى . ثُمَّ مَرَرْتُ بِعِيسَى فَقَالَ مَرْحَبًا بِالأَخِ الصَّالِحِ وَالنَّبِىِّ الصَّالِحِ . قُلْتُ مَنْ هَذَا قَالَ هَذَا عِيسَى . ثُمَّ مَرَرْتُ بِإِبْرَاهِيمَ فَقَالَ مَرْحَبًا بِالنَّبِىِّ الصَّالِحِ وَالاِبْنِ الصَّالِحِ. قُلْتُ مَنْ هَذَا قَالَ هَذَا إِبْرَاهِيمُ صلى الله عليه وسلم."
قَالَ ابْنُ شِهَابٍ فَأَخْبَرَنِى ابْنُ حَزْمٍ أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ وَأَبَا حَبَّةَ الأَنْصَارِىَّ كَانَا يَقُولاَنِ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "ثُمَّ عُرِجَ بِى حَتَّى ظَهَرْتُ لِمُسْتَوًى أَسْمَعُ فِيهِ صَرِيفَ الأَقْلاَمِ."
قَالَ ابْنُ حَزْمٍ وَأَنَسُ بْنُ مَالِكٍ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم "فَفَرَضَ اللَّهُ عَلَى أُمَّتِى خَمْسِينَ صَلاَةً ، فَرَجَعْتُ بِذَلِكَ حَتَّى مَرَرْتُ عَلَى مُوسَى فَقَالَ مَا فَرَضَ اللَّهُ لَكَ عَلَى أُمَّتِكَ قُلْتُ فَرَضَ خَمْسِينَ صَلاَةً . قَالَ فَارْجِعْ إِلَى رَبِّكَ ، فَإِنَّ أُمَّتَكَ لاَ تُطِيقُ ذَلِكَ . فَرَاجَعْتُ فَوَضَعَ شَطْرَهَا ، فَرَجَعْتُ إِلَى مُوسَى قُلْتُ وَضَعَ شَطْرَهَا . فَقَالَ رَاجِعْ رَبَّكَ ، فَإِنَّ أُمَّتَكَ لاَ تُطِيقُ ، فَرَاجَعْتُ فَوَضَعَ شَطْرَهَا ، فَرَجَعْتُ إِلَيْهِ فَقَالَ ارْجِعْ إِلَى رَبِّكَ ، فَإِنَّ أُمَّتَكَ لاَ تُطِيقُ ذَلِكَ ، فَرَاجَعْتُهُ . فَقَالَ هِىَ خَمْسٌ وَهْىَ خَمْسُونَ ، لاَ يُبَدَّلُ الْقَوْلُ لَدَىَّ . فَرَجَعْتُ إِلَى مُوسَى فَقَالَ رَاجِعْ رَبَّكَ . فَقُلْتُ اسْتَحْيَيْتُ مِنْ رَبِّى . ثُمَّ انْطَلَقَ بِى حَتَّى انْتَهَى بِى إِلَى سِدْرَةِ الْمُنْتَهَى ، وَغَشِيَهَا أَلْوَانٌ لاَ أَدْرِى مَا هِىَ ، ثُمَّ أُدْخِلْتُ الْجَنَّةَ ، فَإِذَا فِيهَا حَبَايِلُ اللُّؤْلُؤِ ، وَإِذَا تُرَابُهَا الْمِسْكُ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Bukeyr, ona Leys, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Enes b. Malik, ona da Ebu Zerr (ra) Peygamber'in (miracını) şöyle anlatırdı: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ben Mekke’de iken evimin tavanı açıldı. Cebrail inerek göğsümü açtı. Sonra onu Zemzem suyu ile yıkadı. Sonra hikmet ve iman ile dolu altından bir leğen getirdi. Onun içindekileri benim göğsüme boşalttıktan sonra göğsümü kapattı. Sonra elimi tutup beni dünya semasına yükseltti. Ben dünya semasına gelince Cebrail semanın bekçisine: Aç, dedi. O kim, diye sordu. Cebrail: Bu (kapıyı açmanı isteyen) Cebrail’dir, dedi. Bekçi: Yanında kimse var mı?dedi. Cebrail: Evet, Muhammed (sav) var, dedi. Bekçi: Ona davet gönderildi mi, dedi. Cebrail: Evet dedi. Kapıyı açınca biz de dünya semasının üstüne çıktık. İki tarafında da karartılar bulunan, sağına baktığı zaman gülen, soluna baktığı zaman ağlayan, oturmakta olan bir adam gördük. O adam: Salih Nebi’ye ve salih evlada merhaba, dedi. Ben Cebrail’e: Bu kim? dedim. O: O Âdem’dir dedi. Sağ ve sol tarafındaki bu karartılar ise onun evlatlarının ruhlarıdır. Bunların sağda bulunanları cennetlikler, sol tarafında bulunanları ise cehennemliklerdir. Bundan dolayı sağ tarafına baktığı vakit güler, sol tarafına doğru bakınca ağlar, dedi. Nihayet beni ikinci semaya yükseltti. Bekçisine aç, dedi. Bekçisi de birincisinin dediğinin aynısını ona söyledi ve sonra kapıyı açtı."
Enes dedi ki: (Ebu Zer) Onun, semalarda Âdem, İdris, Musa, İsa ve İbrahim (Allah’ın salat ve selamları üzerlerine olsun) ile karşılaştığını söz konusu ettiği halde, onların konumlarının nasıl olduğunu zikretmedi. Ancak o, Âdem’i dünya semasında, İbrahim’i de altıncı semada gördüğünü zikretti.
Enes (devamla) dedi ki: "Cebrail, Nebi (sav) ile birlikte İdris’in yanından geçince İdris: O salih Nebi’ye ve o salih kardeşe merhaba, dedi. Ben: Bu kim? dedim. Cebrail: Bu İdris’tir, dedi. Sonra Musa’nın yanından geçtik. O da: Bu salih Nebi’ye ve bu salih kardeşe merhaba, dedi. Ben: Bu kim? dedim. Cebrail: Bu Musa’dır, dedi. Sonra İsa’nın yanından geçtim. O da: Bu salih kardeşe ve bu salih Nebi’ye merhaba, dedi. Ben: Bu kim? dedim. O: Bu İsa’dır, dedi. Sonra İbrahim’in yanından geçtim. O da: Bu salih Nebi’ye ve bu salih evlada merhaba, dedi. Ben: Bu kim? dedim. O: Bu İbrahim’dir (as) dedi.
İbn Şihab dedi ki: Bana İbn Hazm’ın haber verdiğine göre İbn Abbas ve Ebu Habbe el-Ensarî şöyle derlerdi: Nebi (sav) buyurdu ki:
"Sonra beni alıp yükselttiler. Hatta kalemlerin cızırtısını duyacağım bir yüksekliğe kadar çıktım."
İbn Hazm ile Enes b. Malik dedi ki: Nebi (sav) şöyle buyurdu:
"Allah ümmetime elli vakit namaz farz kıldı. Ben de bu farz ile birlikte döndüm. Musa’nın yanından geçerken o: Allah senin için ümmetine neyi farz kıldı, dedi. Ben: Elli vakit namaz farz kıldı, dedim. O: Rabb'ine dön, şüphesiz senin ümmetinin buna gücü yetmez, dedi. Ben de Rabb'ime döndüm yarısını kaldırdı. Musa’nın yanına geri geldiğimde: Yarısını kaldırdı, dedim. O: Rabbine dön, çünkü senin ümmetinin (buna) gücü yetmez. Ben de Rabb'ime müracaat edince, o kalanın yarısını da kaldırdı. Ona geri geldiğimde yine Rabb'ine dön, senin ümmetinin buna gücü yetmez, dedi. Ben de ona müracaat ettim. O: Onlar (farz kıldığım vakitler) elli olmakla birlikte fiilen beştir. Çünkü söz benim katımda değişikliğe uğramaz, dedi. Musa’nın yanına döndüğümde bana: Rabb'ine müracaat et, dedi. Ben: Rabbimden hayâ ettim, dedim. Sonra Cebrail beni Sidretü’l müntehâ’ya kadar alıp götürdü. Onu mahiyetlerini bilemediğim renkler bürüdü. Sonra beni cennete soktular. Cennette sıra sıra dizilmiş inciler vardı, toprağı da miskti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 1, 1/265
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Mirac, Sidretu'l-münteha
Namaz, Farziyeti
Zemzem, suyun hikayesi, özellikleri, vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
2860, B000505
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ:
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ الْكَعْبَةَ وَأُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ وَبِلاَلٌ وَعُثْمَانُ بْنُ طَلْحَةَ الْحَجَبِىُّ فَأَغْلَقَهَا عَلَيْهِ وَمَكَثَ فِيهَا ، فَسَأَلْتُ بِلاَلاً حِينَ خَرَجَ مَا صَنَعَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم قَالَ جَعَلَ عَمُودًا عَنْ يَسَارِهِ ، وَعَمُودًا عَنْ يَمِينِهِ ، وَثَلاَثَةَ أَعْمِدَةٍ وَرَاءَهُ ، وَكَانَ الْبَيْتُ يَوْمَئِذٍ عَلَى سِتَّةِ أَعْمِدَةٍ ، ثُمَّ صَلَّى.
وَقَالَ لَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنِى مَالِكٌ وَقَالَ عَمُودَيْنِ عَنْ يَمِينِهِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nafi‘, ona Abdullah b. Ömer’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav), Usame b. Zeyd, Bilal ve Osman b. Talha el-Hacebî ile birlikte Kâbe’nin içine girdi, üzerine kapıyı kapattı ve içinde bir süre kaldı. Dışarı çıktığı zaman ben Bilal’e: Nebi (sav) ne yaptı? diye sordum. O: Bir sütunu sol tarafına, bir diğerini sağına, üç sütunu da arkasına aldı, dedi. -O gün, Beyt altı sütün üzerine bina edilmişti.- Sonra namaz kıldı.
İsmail bize dedi ki: Bana Malik tahdis etti ve: (Bilal bu rivayette) iki sütunu da sağına aldı, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Salât 96, 1/295
Senetler:
1. Ebu Abdullah Bilal b. Rabah el-Habeşî (Bilal b. Rabah)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, belli yerlerde kılmayı itiyat haline getirmek
Namaz, Mescid-i Nebevi'de namaz kılmanın fazileti